-Sevgili Sercan, sen bir genç ve özellikle aileden tiyatro içinde
biri
olarak tiyatronun dünü ve bugünü için neler düşünüyorsun?
Sercan: 90 lı yılların
ortalarından sonra,dağınık yapılanma ve toplumun a-politize olması,Eski tiyatroların(kurumsallaşmış)
devamı gibi gözükürken;toplumu eğiten yada etkileyen bir yapı maalesef ki yok ancak daha demokratik olduğu
da bir gerçek.Sinema, televizyon ,bilgisayar v.s.öne çıkışı,ekonomik gücün geriye gitmesi,tiyatrolar için
bir kayıptır.70 li yıllarda seyirci kitlelerine daha fazla ulaşılabiliyordu sayılı salonlara
rağmen. Şimdi bir çok salon ve gurup olmasına karşın saymış olduğum bu etkenler den
dolayı insanların ilgisini çekmiyor.
-Sevgili Sercan senin tiyayatro festivallerini tek tek gezdiğini
biliyorum izlenimlerin neler?
Sercan: Maalesef belli kişiler daima oradalar değişik yüzler görme şansım
olmadı.
Stendup gösterileri tiyatroların önüne geçmiştir.1960-1972 yılları arasında
salon
önlerinde kuyruklar oluşurken bu artık yok işte o yıllarda eğitici ve
öğretici bir arada
toplum bilincinde yaşıyorlardı büyük bir kitle vardı.
Oysa bugün tüketimlerin farklılığından
fast-food bir sistem oturdu. Tiyatro
için eskiden insanlar para ayırırken şimdi her türlü sıkıntıda
sekteye
uğrayan maalesef sanattır.
-Sistemin bu anlamda çöküşünde Sevgili Sercan bir öz-eleştirin
var mı?
Sercan: Tiyatroya gerçekten hizmet verenler;dizilerden para
kazanıp yine yeniden tiyatroya yatırım yapan insanlarda var elbette.Haluk Bilginer,Mahir Günşiray,Müjdat
gezen.
-Devlet ödenek veriyor yeterli değil mi?
Sercan: Devletin verdiği ödenek ancak dekor parasına
yetiyor.
-Sevgili Sercan teşekkür ediyorum.
Sercan:Ben teşekkür ederim.